Onlıne Fılm,Mp3,Program,Video klip,Piyanist ERAY

[-ADMİN-]

KANUN

İnsanlar birlikten kuvvetin doğduğunu bilmezler ve böyle koyun gibi yönetilmeye devam ederler. İnsanlar kendilerini yönetmesi için çobana ihtiyaç duyarlar. Ve kendileri, kendi çobanlarını seçer.
Koyun olmaya devam ettikleri sürede, böyle köLe gibi yönetilmeye mahkumdurlar...

3-BİRLİK

KiN, hergeçen gün daha fazla büyüyor içimde, Selim'in taburcu olmasına sevinirken, Sedat'ın benden daha fazla güçlü olmasını hazmedemiyorum. Selim'in zehirlenmesinden sonra birçok yerde kendine dost edinmiş Sedat. Bazen en yakınımdaki dostlarımdan bile şüphe etmeme sebep oldu, Sedat'ın böyle hızlıca büyümesi. Serkan gibi bir çocuğun Selim hastayken bana karşı söylediği sözler de halen aklımdan çıkmıyor. Eskiden olsa sadece ufak bir bakışımla benden korkan, benden çekinen itlerin şimdi karşıma bir aslan gibi geçmesini hazmedemiyorum. Ama içimde yanan intikam ateşi, ve kardeşim Selim'in de beni dinledikten sonra onun içinde yanacak olan ateş'i düşünüyorum çünkü Selim, Sedat'ın bizden daha güçlü olduğunu öğrenince neler yapacağını tahmin edebiliyorum, yada ben öyle sanıyorum.
Bugün Selim'i almaya hastahaneye gidiyoruz. Taburcu olacak kardeşim... Ve kapıda bekliyoruz, her zamankinden daha kalabalık Selim'e birşey olmaması için elimden gelen herşeyi yaparım çünkü o benim kankardeşim.

Ve o çıkıyor hastahaneden ;
-Kenan arabaları hazırlayın, Selim geliyor.
-Tamam usta; Kadir, Eren arabaları hazırlayın. Selim ağabey geliyor.
-Tamam! Kenan. Hazırız biz.
-Eren, Hüseyin! Selma ablanın elinden hemen çantayı alın.
-Tamam ağabey.
-Selim kardeşim. Nasılsın valla özledik seni. Allah'a şükürler olsun sağsalim çıktın ya hastahaneden.
-Eyvallah kardeşim sağol. Siz nasılsınız?
-İyiyiz bizde hadi sizi eve bırakalım, evde konuşuruz.
-Tamam kardeşim.
-Selim, abla, Fatma Annem siz benim minübüse gelin. Çocuklar diğer arabalarla arkamızdan gelirler. Kenan siz arkamızdan gelin. Hüseyin sen direksiyona geç.
-Tamam Usta.
-Tamam ağabey, hemen geçiyorum.

Eve geldik, Fatma annem ve Selma Ablam diğer odaya geçti. Bizim yanlız konuşmamız için bende fırsat bu fırsat Sedatlar ile olan mevzuyu söylemeye karar verdim.

-Kardeşim! Başımız biraz dertte ama çok fazla dert edilecek birşey değil.
-Hayırdır? Yavuz. Ne derdi.
-Kardeşim, Sedat'ı biliyorsun.
-Ne olmuş Sedat'a ?
-Kardeşim, birileri Sedat'ı fazla büyütmüş.
-Yavuz, bumuydu diyeceğin bende birşey sanmıştım. Sedat balon gibidir ve bizde iğne, patlatırız olur biter. 3-5 gün hastahanede kaldım sen baya değişmisin ya.
-Selim öyle değil işte. Birileri Sedat'ı gerçekten büyütmüş. Para, adam mekanları var hemde baya çok ve birilerinin onu desteklediği çok açık yoksa bu kadar kısa bir sürede bu kadar büyüyemez. Ve onu destekleyenlerinde çok güçlü olduklarını düşünüyorum.
-Yavuz, biz çok güçlü gördük. Ama hep birlikte hareket ettik. Birlikte hareket ettiğimiz süreçte de hep yendik, hep ezdik. Bizi, biz yapan asıl değer, Birlikte hareket etmemizdir. Sedat ne kadar güçlenirse güçlensin bize karşı bir hamle yapamaz ve tabikide bizim kanatlarımızın altında bulunan kişilerede zarar veremez.
-Sedat, sen hastahanedeyken bazı mekanlarımızda güç gösterisi yapmaya başladı. Ben Serkan'a gerekli şeyleri ilettim.
-Madem Sedat bizim Gücü yönettiğimizi bilmiyor. Bir kendimizi gösterelim, it geldi it gidiyor. İtoğlu it.
-Tamam kardeşim, sen tamamıyla iyileş gideriz.
-Ben iyiyim Yavuz; Semih!
-Efendim Ağabey.
-Kenan ile Kadir'i çağır bakim.
-Tamam Ağabey.

-Kenan ağabey, Kadir ağabey. Selim ağabeyim ile Yavuz Ağabey sizleri çağırıyor.
-Tamam geliyoruz, Semih.
-Selim ağabey, geliyorlar hemen.
-Tamam koçum, sen kapıda diğer çocukların yanına git.
-Emredersin, ağabey.
-Kenan, Kadir Yavuz ağabeyiniz ile konuştuk ve bir karara vardık. Hazırlık yapın, Sedat efendilere ziyarete gideceğiz yarın, ben hastayken kardeşini yollamış bana gidip bir teşekkür edelim...
-Hadi Kenan hazırlıklara başlayın.
-Tamam!
-Emredersiniz. Ağabey, Lokum falan yaptıralım mı?
-Ne lokum'u Kadir?
-Sedat ve kardeşlerine yediririz diye.
-Yaptırın, yaptırın elimiz boş gitmeyelim.
-Tamam Yavuz ağabey.
-Tamam hazırlıklara başlayın. Çıkabilirsiniz...
-Selim kardeşim sen o hastahaneden çıktın ya ve biz birlik içinde hareket ettiğimiz sürece biz yenilmeyiz.
-Aynen kardeşim, kimse bizim bileğimizi bükemez. Sedat'ta koyacağımız kanunlara uyacak. Aksi takdir de yok olur gider, bunuda göze alamaz o korkak ...
Selim'i güçlü görmek, banada güç veriyor. Kimsenin bize birşeyler yapamayacağını ve Yavuz-Selim Kanun'larının her zamanki gibi devam edeceğini, Selim'i böyle güçlü gördükçe, bize olan inancım daha fazla artıyor...

3.Bölümün Sonu

YAZAN
HALİL İBRAHİM KAL

KANUN

İnsanlar birlikten kuvvetin doğduğunu bilmezler ve böyle koyun gibi yönetilmeye devam ederler. İnsanlar kendilerini yönetmesi için çobana ihtiyaç duyarlar. Ve kendileri, kendi çobanlarını seçer.
Koyun olmaya devam ettikleri sürede, böyle köLe gibi yönetilmeye mahkumdurlar...

3-BİRLİK

KiN, hergeçen gün daha fazla büyüyor içimde, Selim'in taburcu olmasına sevinirken, Sedat'ın benden daha fazla güçlü olmasını hazmedemiyorum. Selim'in zehirlenmesinden sonra birçok yerde kendine dost edinmiş Sedat. Bazen en yakınımdaki dostlarımdan bile şüphe etmeme sebep oldu, Sedat'ın böyle hızlıca büyümesi. Serkan gibi bir çocuğun Selim hastayken bana karşı söylediği sözler de halen aklımdan çıkmıyor. Eskiden olsa sadece ufak bir bakışımla benden korkan, benden çekinen itlerin şimdi karşıma bir aslan gibi geçmesini hazmedemiyorum. Ama içimde yanan intikam ateşi, ve kardeşim Selim'in de beni dinledikten sonra onun içinde yanacak olan ateş'i düşünüyorum çünkü Selim, Sedat'ın bizden daha güçlü olduğunu öğrenince neler yapacağını tahmin edebiliyorum, yada ben öyle sanıyorum.
Bugün Selim'i almaya hastahaneye gidiyoruz. Taburcu olacak kardeşim... Ve kapıda bekliyoruz, her zamankinden daha kalabalık Selim'e birşey olmaması için elimden gelen herşeyi yaparım çünkü o benim kankardeşim.

Ve o çıkıyor hastahaneden ;
-Kenan arabaları hazırlayın, Selim geliyor.
-Tamam usta; Kadir, Eren arabaları hazırlayın. Selim ağabey geliyor.
-Tamam! Kenan. Hazırız biz.
-Eren, Hüseyin! Selma ablanın elinden hemen çantayı alın.
-Tamam ağabey.
-Selim kardeşim. Nasılsın valla özledik seni. Allah'a şükürler olsun sağsalim çıktın ya hastahaneden.
-Eyvallah kardeşim sağol. Siz nasılsınız?
-İyiyiz bizde hadi sizi eve bırakalım, evde konuşuruz.
-Tamam kardeşim.
-Selim, abla, Fatma Annem siz benim minübüse gelin. Çocuklar diğer arabalarla arkamızdan gelirler. Kenan siz arkamızdan gelin. Hüseyin sen direksiyona geç.
-Tamam Usta.
-Tamam ağabey, hemen geçiyorum.

Eve geldik, Fatma annem ve Selma Ablam diğer odaya geçti. Bizim yanlız konuşmamız için bende fırsat bu fırsat Sedatlar ile olan mevzuyu söylemeye karar verdim.

-Kardeşim! Başımız biraz dertte ama çok fazla dert edilecek birşey değil.
-Hayırdır? Yavuz. Ne derdi.
-Kardeşim, Sedat'ı biliyorsun.
-Ne olmuş Sedat'a ?
-Kardeşim, birileri Sedat'ı fazla büyütmüş.
-Yavuz, bumuydu diyeceğin bende birşey sanmıştım. Sedat balon gibidir ve bizde iğne, patlatırız olur biter. 3-5 gün hastahanede kaldım sen baya değişmisin ya.
-Selim öyle değil işte. Birileri Sedat'ı gerçekten büyütmüş. Para, adam mekanları var hemde baya çok ve birilerinin onu desteklediği çok açık yoksa bu kadar kısa bir sürede bu kadar büyüyemez. Ve onu destekleyenlerinde çok güçlü olduklarını düşünüyorum.
-Yavuz, biz çok güçlü gördük. Ama hep birlikte hareket ettik. Birlikte hareket ettiğimiz süreçte de hep yendik, hep ezdik. Bizi, biz yapan asıl değer, Birlikte hareket etmemizdir. Sedat ne kadar güçlenirse güçlensin bize karşı bir hamle yapamaz ve tabikide bizim kanatlarımızın altında bulunan kişilerede zarar veremez.
-Sedat, sen hastahanedeyken bazı mekanlarımızda güç gösterisi yapmaya başladı. Ben Serkan'a gerekli şeyleri ilettim.
-Madem Sedat bizim Gücü yönettiğimizi bilmiyor. Bir kendimizi gösterelim, it geldi it gidiyor. İtoğlu it.
-Tamam kardeşim, sen tamamıyla iyileş gideriz.
-Ben iyiyim Yavuz; Semih!
-Efendim Ağabey.
-Kenan ile Kadir'i çağır bakim.
-Tamam Ağabey.

-Kenan ağabey, Kadir ağabey. Selim ağabeyim ile Yavuz Ağabey sizleri çağırıyor.
-Tamam geliyoruz, Semih.
-Selim ağabey, geliyorlar hemen.
-Tamam koçum, sen kapıda diğer çocukların yanına git.
-Emredersin, ağabey.
-Kenan, Kadir Yavuz ağabeyiniz ile konuştuk ve bir karara vardık. Hazırlık yapın, Sedat efendilere ziyarete gideceğiz yarın, ben hastayken kardeşini yollamış bana gidip bir teşekkür edelim...
-Hadi Kenan hazırlıklara başlayın.
-Tamam!
-Emredersiniz. Ağabey, Lokum falan yaptıralım mı?
-Ne lokum'u Kadir?
-Sedat ve kardeşlerine yediririz diye.
-Yaptırın, yaptırın elimiz boş gitmeyelim.
-Tamam Yavuz ağabey.
-Tamam hazırlıklara başlayın. Çıkabilirsiniz...
-Selim kardeşim sen o hastahaneden çıktın ya ve biz birlik içinde hareket ettiğimiz sürece biz yenilmeyiz.
-Aynen kardeşim, kimse bizim bileğimizi bükemez. Sedat'ta koyacağımız kanunlara uyacak. Aksi takdir de yok olur gider, bunuda göze alamaz o korkak ...
Selim'i güçlü görmek, banada güç veriyor. Kimsenin bize birşeyler yapamayacağını ve Yavuz-Selim Kanun'larının her zamanki gibi devam edeceğini, Selim'i böyle güçlü gördükçe, bize olan inancım daha fazla artıyor...

3.Bölümün Sonu

YAZAN
HALİL İBRAHİM KAL

[Cinsiyet: Oyunİnndir Forum Ekibi ... Yaş : 34 Kayıt tarihi : 14/05/08 Mesaj Sayısı : 283 Localisation : Loisirs : Rep sistemiAktiflik: (80/100)Başarı Puanı: (80/100)Güç: (88/100)]

KANUN

İnsanlar birlikten kuvvetin doğduğunu bilmezler ve böyle koyun gibi yönetilmeye devam ederler. İnsanlar kendilerini yönetmesi için çobana ihtiyaç duyarlar. Ve kendileri, kendi çobanlarını seçer.
Koyun olmaya devam ettikleri sürede, böyle köLe gibi yönetilmeye mahkumdurlar...

3-BİRLİK

KiN, hergeçen gün daha fazla büyüyor içimde, Selim'in taburcu olmasına sevinirken, Sedat'ın benden daha fazla güçlü olmasını hazmedemiyorum. Selim'in zehirlenmesinden sonra birçok yerde kendine dost edinmiş Sedat. Bazen en yakınımdaki dostlarımdan bile şüphe etmeme sebep oldu, Sedat'ın böyle hızlıca büyümesi. Serkan gibi bir çocuğun Selim hastayken bana karşı söylediği sözler de halen aklımdan çıkmıyor. Eskiden olsa sadece ufak bir bakışımla benden korkan, benden çekinen itlerin şimdi karşıma bir aslan gibi geçmesini hazmedemiyorum. Ama içimde yanan intikam ateşi, ve kardeşim Selim'in de beni dinledikten sonra onun içinde yanacak olan ateş'i düşünüyorum çünkü Selim, Sedat'ın bizden daha güçlü olduğunu öğrenince neler yapacağını tahmin edebiliyorum, yada ben öyle sanıyorum.
Bugün Selim'i almaya hastahaneye gidiyoruz. Taburcu olacak kardeşim... Ve kapıda bekliyoruz, her zamankinden daha kalabalık Selim'e birşey olmaması için elimden gelen herşeyi yaparım çünkü o benim kankardeşim.

Ve o çıkıyor hastahaneden ;
-Kenan arabaları hazırlayın, Selim geliyor.
-Tamam usta; Kadir, Eren arabaları hazırlayın. Selim ağabey geliyor.
-Tamam! Kenan. Hazırız biz.
-Eren, Hüseyin! Selma ablanın elinden hemen çantayı alın.
-Tamam ağabey.
-Selim kardeşim. Nasılsın valla özledik seni. Allah'a şükürler olsun sağsalim çıktın ya hastahaneden.
-Eyvallah kardeşim sağol. Siz nasılsınız?
-İyiyiz bizde hadi sizi eve bırakalım, evde konuşuruz.
-Tamam kardeşim.
-Selim, abla, Fatma Annem siz benim minübüse gelin. Çocuklar diğer arabalarla arkamızdan gelirler. Kenan siz arkamızdan gelin. Hüseyin sen direksiyona geç.
-Tamam Usta.
-Tamam ağabey, hemen geçiyorum.

Eve geldik, Fatma annem ve Selma Ablam diğer odaya geçti. Bizim yanlız konuşmamız için bende fırsat bu fırsat Sedatlar ile olan mevzuyu söylemeye karar verdim.

-Kardeşim! Başımız biraz dertte ama çok fazla dert edilecek birşey değil.
-Hayırdır? Yavuz. Ne derdi.
-Kardeşim, Sedat'ı biliyorsun.
-Ne olmuş Sedat'a ?
-Kardeşim, birileri Sedat'ı fazla büyütmüş.
-Yavuz, bumuydu diyeceğin bende birşey sanmıştım. Sedat balon gibidir ve bizde iğne, patlatırız olur biter. 3-5 gün hastahanede kaldım sen baya değişmisin ya.
-Selim öyle değil işte. Birileri Sedat'ı gerçekten büyütmüş. Para, adam mekanları var hemde baya çok ve birilerinin onu desteklediği çok açık yoksa bu kadar kısa bir sürede bu kadar büyüyemez. Ve onu destekleyenlerinde çok güçlü olduklarını düşünüyorum.
-Yavuz, biz çok güçlü gördük. Ama hep birlikte hareket ettik. Birlikte hareket ettiğimiz süreçte de hep yendik, hep ezdik. Bizi, biz yapan asıl değer, Birlikte hareket etmemizdir. Sedat ne kadar güçlenirse güçlensin bize karşı bir hamle yapamaz ve tabikide bizim kanatlarımızın altında bulunan kişilerede zarar veremez.
-Sedat, sen hastahanedeyken bazı mekanlarımızda güç gösterisi yapmaya başladı. Ben Serkan'a gerekli şeyleri ilettim.
-Madem Sedat bizim Gücü yönettiğimizi bilmiyor. Bir kendimizi gösterelim, it geldi it gidiyor. İtoğlu it.
-Tamam kardeşim, sen tamamıyla iyileş gideriz.
-Ben iyiyim Yavuz; Semih!
-Efendim Ağabey.
-Kenan ile Kadir'i çağır bakim.
-Tamam Ağabey.

-Kenan ağabey, Kadir ağabey. Selim ağabeyim ile Yavuz Ağabey sizleri çağırıyor.
-Tamam geliyoruz, Semih.
-Selim ağabey, geliyorlar hemen.
-Tamam koçum, sen kapıda diğer çocukların yanına git.
-Emredersin, ağabey.
-Kenan, Kadir Yavuz ağabeyiniz ile konuştuk ve bir karara vardık. Hazırlık yapın, Sedat efendilere ziyarete gideceğiz yarın, ben hastayken kardeşini yollamış bana gidip bir teşekkür edelim...
-Hadi Kenan hazırlıklara başlayın.
-Tamam!
-Emredersiniz. Ağabey, Lokum falan yaptıralım mı?
-Ne lokum'u Kadir?
-Sedat ve kardeşlerine yediririz diye.
-Yaptırın, yaptırın elimiz boş gitmeyelim.
-Tamam Yavuz ağabey.
-Tamam hazırlıklara başlayın. Çıkabilirsiniz...
-Selim kardeşim sen o hastahaneden çıktın ya ve biz birlik içinde hareket ettiğimiz sürece biz yenilmeyiz.
-Aynen kardeşim, kimse bizim bileğimizi bükemez. Sedat'ta koyacağımız kanunlara uyacak. Aksi takdir de yok olur gider, bunuda göze alamaz o korkak ...
Selim'i güçlü görmek, banada güç veriyor. Kimsenin bize birşeyler yapamayacağını ve Yavuz-Selim Kanun'larının her zamanki gibi devam edeceğini, Selim'i böyle güçlü gördükçe, bize olan inancım daha fazla artıyor...

3.Bölümün Sonu

YAZAN
HALİL İBRAHİM KAL

[Cinsiyet: Oyunİnndir Forum Ekibi ... Yaş : 34 Kayıt tarihi : 14/05/08 Mesaj Sayısı : 283 Localisation : Loisirs : Rep sistemiAktiflik: (80/100)Başarı Puanı: (80/100)Güç: (88/100)]

KANUN

İnsanlar birlikten kuvvetin doğduğunu bilmezler ve böyle koyun gibi yönetilmeye devam ederler. İnsanlar kendilerini yönetmesi için çobana ihtiyaç duyarlar. Ve kendileri, kendi çobanlarını seçer.
Koyun olmaya devam ettikleri sürede, böyle köLe gibi yönetilmeye mahkumdurlar...

3-BİRLİK

KiN, hergeçen gün daha fazla büyüyor içimde, Selim'in taburcu olmasına sevinirken, Sedat'ın benden daha fazla güçlü olmasını hazmedemiyorum. Selim'in zehirlenmesinden sonra birçok yerde kendine dost edinmiş Sedat. Bazen en yakınımdaki dostlarımdan bile şüphe etmeme sebep oldu, Sedat'ın böyle hızlıca büyümesi. Serkan gibi bir çocuğun Selim hastayken bana karşı söylediği sözler de halen aklımdan çıkmıyor. Eskiden olsa sadece ufak bir bakışımla benden korkan, benden çekinen itlerin şimdi karşıma bir aslan gibi geçmesini hazmedemiyorum. Ama içimde yanan intikam ateşi, ve kardeşim Selim'in de beni dinledikten sonra onun içinde yanacak olan ateş'i düşünüyorum çünkü Selim, Sedat'ın bizden daha güçlü olduğunu öğrenince neler yapacağını tahmin edebiliyorum, yada ben öyle sanıyorum.
Bugün Selim'i almaya hastahaneye gidiyoruz. Taburcu olacak kardeşim... Ve kapıda bekliyoruz, her zamankinden daha kalabalık Selim'e birşey olmaması için elimden gelen herşeyi yaparım çünkü o benim kankardeşim.

Ve o çıkıyor hastahaneden ;
-Kenan arabaları hazırlayın, Selim geliyor.
-Tamam usta; Kadir, Eren arabaları hazırlayın. Selim ağabey geliyor.
-Tamam! Kenan. Hazırız biz.
-Eren, Hüseyin! Selma ablanın elinden hemen çantayı alın.
-Tamam ağabey.
-Selim kardeşim. Nasılsın valla özledik seni. Allah'a şükürler olsun sağsalim çıktın ya hastahaneden.
-Eyvallah kardeşim sağol. Siz nasılsınız?
-İyiyiz bizde hadi sizi eve bırakalım, evde konuşuruz.
-Tamam kardeşim.
-Selim, abla, Fatma Annem siz benim minübüse gelin. Çocuklar diğer arabalarla arkamızdan gelirler. Kenan siz arkamızdan gelin. Hüseyin sen direksiyona geç.
-Tamam Usta.
-Tamam ağabey, hemen geçiyorum.

Eve geldik, Fatma annem ve Selma Ablam diğer odaya geçti. Bizim yanlız konuşmamız için bende fırsat bu fırsat Sedatlar ile olan mevzuyu söylemeye karar verdim.

-Kardeşim! Başımız biraz dertte ama çok fazla dert edilecek birşey değil.
-Hayırdır? Yavuz. Ne derdi.
-Kardeşim, Sedat'ı biliyorsun.
-Ne olmuş Sedat'a ?
-Kardeşim, birileri Sedat'ı fazla büyütmüş.
-Yavuz, bumuydu diyeceğin bende birşey sanmıştım. Sedat balon gibidir ve bizde iğne, patlatırız olur biter. 3-5 gün hastahanede kaldım sen baya değişmisin ya.
-Selim öyle değil işte. Birileri Sedat'ı gerçekten büyütmüş. Para, adam mekanları var hemde baya çok ve birilerinin onu desteklediği çok açık yoksa bu kadar kısa bir sürede bu kadar büyüyemez. Ve onu destekleyenlerinde çok güçlü olduklarını düşünüyorum.
-Yavuz, biz çok güçlü gördük. Ama hep birlikte hareket ettik. Birlikte hareket ettiğimiz süreçte de hep yendik, hep ezdik. Bizi, biz yapan asıl değer, Birlikte hareket etmemizdir. Sedat ne kadar güçlenirse güçlensin bize karşı bir hamle yapamaz ve tabikide bizim kanatlarımızın altında bulunan kişilerede zarar veremez.
-Sedat, sen hastahanedeyken bazı mekanlarımızda güç gösterisi yapmaya başladı. Ben Serkan'a gerekli şeyleri ilettim.
-Madem Sedat bizim Gücü yönettiğimizi bilmiyor. Bir kendimizi gösterelim, it geldi it gidiyor. İtoğlu it.
-Tamam kardeşim, sen tamamıyla iyileş gideriz.
-Ben iyiyim Yavuz; Semih!
-Efendim Ağabey.
-Kenan ile Kadir'i çağır bakim.
-Tamam Ağabey.

-Kenan ağabey, Kadir ağabey. Selim ağabeyim ile Yavuz Ağabey sizleri çağırıyor.
-Tamam geliyoruz, Semih.
-Selim ağabey, geliyorlar hemen.
-Tamam koçum, sen kapıda diğer çocukların yanına git.
-Emredersin, ağabey.
-Kenan, Kadir Yavuz ağabeyiniz ile konuştuk ve bir karara vardık. Hazırlık yapın, Sedat efendilere ziyarete gideceğiz yarın, ben hastayken kardeşini yollamış bana gidip bir teşekkür edelim...
-Hadi Kenan hazırlıklara başlayın.
-Tamam!
-Emredersiniz. Ağabey, Lokum falan yaptıralım mı?
-Ne lokum'u Kadir?
-Sedat ve kardeşlerine yediririz diye.
-Yaptırın, yaptırın elimiz boş gitmeyelim.
-Tamam Yavuz ağabey.
-Tamam hazırlıklara başlayın. Çıkabilirsiniz...
-Selim kardeşim sen o hastahaneden çıktın ya ve biz birlik içinde hareket ettiğimiz sürece biz yenilmeyiz.
-Aynen kardeşim, kimse bizim bileğimizi bükemez. Sedat'ta koyacağımız kanunlara uyacak. Aksi takdir de yok olur gider, bunuda göze alamaz o korkak ...
Selim'i güçlü görmek, banada güç veriyor. Kimsenin bize birşeyler yapamayacağını ve Yavuz-Selim Kanun'larının her zamanki gibi devam edeceğini, Selim'i böyle güçlü gördükçe, bize olan inancım daha fazla artıyor...

3.Bölümün Sonu

YAZAN
HALİL İBRAHİM KAL