kahraman
-ADMİN-
Cinsiyet:
Oyunİnndir Forum Ekibi ...
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 14/05/08
Mesaj Sayısı : 283
Localisation :
Loisirs :
Rep sistemi Aktiflik : (80/100) Başarı Puanı : (80/100) Güç : (88/100)
Konu: KANUN- H. İBRAHİM KAL Perş. Ocak 28, 2010 6:24 pm
KANUN Güçlü olmakta değildir marifet, marifet gücü yönetmektedir... H.İbrahim KaL Bu hikaye güçlü kişilerin hikayesidir. Lakin Güçlüler değil, gücü yönetenler anlatılır....Giriş: Kendimi, çok güçsüz hissediyorum bugün, ve kendime acıyorum. Yeteri kadar güçlü değilim, buda benim acınası durumumu gözler önüne seriyor. Etrafım düşmanlarım tarafından çevrilmiş, ama ben güçsüzüm ve onlara karşı koyacak gücüm yok. Ama sırtımı yasladığım dostum Selim sayesinde sırtım hiçbir zaman yere gelmiyor ve ikimiz güçlüyüz. Selim yanımda oldukça ben güçlüyüm, ve yanlızca güçlüde değilim. Güç denen kavramı yöneten kişilerden birtanesiyim. Ve yanlızca, gücü yönetmek ile kısıtlı değil aynı zamanda belli bir insan kitlesine kanun yani hüküm koyabilme gücüne sahibim, tüm bu gücü bana sağlayan kan kardeşim Selimdir. O oldukça ben güçlüyüm. Güneş gökyüzündeki yerini aldı, saatin alarmı çaldı ve uyandım. Yeni birgün doğdu...1- OCAK Babam sabah sabah yine bağırıyordu kardeşime. Bense uyku sersemliğiyle yeni yeni uyanmaktaydım. Babam elini masaya vurdu sanırsam, ve kardeşime daha yüksek sesle bağırıyordu.''Yeter, oğlum! Ağabey'in kendi yolunu çiziyor. Ağabey'in gibi olma.'' dediğini duydum. Hiç zaman kaybetmeden, ''Hayırdır baba neyim varmış benim''dedim. Babam hiçbirşey demeden kapıyı çarpıp çıktı. Kardeşim ağlıyordu, direk bana gelip sarıldı. ''Ağlama koçum, ağlama. Hadi git hemen üzerini giy çıkıyoruz.'' ''Tamam ağabey!'' ''Giydin mi? Ali! hadi biraz çabuk ol.'' ''Giyindim ağabey, hazırım hadi çıkalım.'' ''Tamam Ali! Hadi çıkalım. Önce bizim çocuklardan kim var mahallede bir onlara bakalım, sonra Selim'in yanına gideriz.'' ''Tamam ağabey!'' Evden çıktık mahallede öyle bir tur attık, arabam ile sonra bizim Şükrü ağabey'in kıraathanesine uğradık. ''S.A. beyler, şeytanınız bol olsun.'' ''A.s. Yavuz'' Kıraathanenin en son masasında bizim çocuklar vardı. Millet ile selamlaştıktan sonra direk yanlarına geçtim. ''Ne yapıyorsunuz bakim?'' Direk Kadir cevap verdi... ''İyiyiz Usta senden ne haber?'' ''Sağolasın Kadir'im iyiyim. Ali ile öyle geziniyoruz işte Selim nerede bileniniz var mı?'' ''Usta bilmiyoruz ya bizde ulaşamıyoruz'' diye tekrar cevap verdi Kadir. ''Halla halla bu saatte burada olması lazımdı, hatta ben 10 dakika geç kaldım, dedim şimdi bu kıyameti koparır, Kadir bir arayın Selim'in evini , kimse çıkacak mı?'' ''Tamam ağabey arıyorum hemen.'' zırrrr zırrr diye birisinin telefonu çalmaya başladı. ''Eren sana ben kaç kere dedim şu telefonun müziğini değiştir diye.'' ''Ağabey tamam değiştirecektim unuttum.'' ''Tamam tamam bir bak bakayım kimmiş arayan, Selim'dir belki.'' Alo deyip telefonu açtı Eren bir dakika falan konuştu. Ben arayanın kim olduğunu düşünüyordum. ''Hayırdır, Ermiş kimmiş arayan.'' ''Ağabey, arayan Selim ağabeyimin ablası'' ''Eee Ermiş anlat ne duruyorsun anlatsana.'' ''Ağabey, Selim Ağabeyim ocaktan zehirlenmiş hastahaneye kaldırmışlar, durumu çok ağırmış''... ''Ne! Ne diyorsun Ermiş?'' ''Selma ablaydı arayan ağabey, hastahanedelermiş, Devlet hastahanesindelermiş.'' ''Hadi beyler hadi çıkıyoruz, hemen hastahaneye gidiyoruz.''1.Bölümün Sonu YAZAN HALİL İBRAHİM KAL